Konu bu soruda dile getirildiği kadar basit değil. Önce anlayışları ortaya koyalım:
Şöyle bir düşünce vardır: “Sanatın fikirler aşılayan bir araç olduğuna inanıyorum.”
Bu düşünceye bir de şöyle karşı düşünce vardır: “Bu yanlış bir düşüncedir. Sanat bağımsız ve hür bir insan faaliyetidir. Bir fikri ve inancı desteklemek adına yapılan hiçbir şey sanat olmaz, propaganda olur. Onun da kıymeti olmaz.”
Bu durumda iki düşünce ile karşı karşıyayız:
1. Sanat, bilim ve felsefe bir fikrin veya dinin aşılayıcısı yani aleti olabilir.
2. Sanat, bilim ve felsefe, fikrin veya dinin aleti olamaz; olursa bu propaganda olur; sanat, bilim ve felsefe olmaz.
Sorun bu şekilde mi konuşulmalı, soru bu şekilde mi sorulmalı?Soruyu başlıkta olduğu gibi sorarsak verilecek cevap bir türlüdür, ama soruyu şöyle sorarsak herhalde verilecek cevap başka türlü olur: Sanat, bilim ve felsefe bir fikrin, bir dinin ortamında neşv u nema bulamaz mı, bulunuyor değil mi? Sanat, bilim ve felsefe bir paradigma içerisinde üretilmiyor mu? Bir paradigma dışına çıkıp sanat, bilim ve felsefe üretmek mümkün müdür?
Belki de burada iki soruyu peş peşe sormamız lazım. İlk soruya “hayır, aleti olamaz” diye cevap verirken; ikinci soruya “elbette bir fikrin veya dinin ortamında neşv u nema bulacak, bir paradigma çerçevesinde bunlar üretilecektir” diye cevap vermemiz gerekecektir. Böyle yapmamız lazım, çünkü, ilk soruya “Hayır, aleti olamaz” diye cevap verdiğimizde ve bunu böyle bıraktığımızda doğru ama eksik bir şey yapmış oluruz.
Doğru tarafı şudur: Şayet sanat, bilim, felsefe fikrin, dinin aleti olursa gerçekten bu, sanat, bilim, felsefe olmaz; propaganda olur, ideoloji olur. O zaman sanat, bilim, felsefe fikirden, dinden bağımsız olmalıdır. İşte bu mümkün müdür? Burada yukarıdaki cevabın eksik tarafı ortaya çıkıyor. Eksik tarafı da şudur: Sanat, bilim, felsefe fikir veya dinden bağımsız olamaz; bütün bunlar bir fikir veya din ortamında neşv u nema bulur. Bu da yadsınacak bir durum değildir. Aksi takdirde, yani bunları fikir veya din ortamından dahi bağımsızlaştıracak olursak bu seküler sanat, bilim ve felsefe inşa etmek anlamına gelir ki bu da ayrı bir fikirdir, ideolojidir ya da propagandadır.
Yukarıdaki soruda kullanılan “alet” kelimesi elbette hiç hoş durmuyor. Sanat veya bilimin bir şeyin aleti olması elbette istenmez. Onun için alet kelimesi kullanılarak sorulan bu soruya olumlu cevap vermek mümkün değildir. Zira sanat veya bilim hiçbir şeyin aleti olamaz, olmamalıdır. Ancak dediğimiz gibi soru başka türlü sorulduğunda sanat veya bilim bir şeyin aleti olmaktan çıkar, ama muhakkak bir şeyin ortamında yeşeren filizler gibi olduğu da açıklığa kavuşur.
Bu anlatanları şuna bağlayarak bitirebiliriz:
İslam sanatı yoktur, ama İslam ilke ve ahlak kurallarına göre neşv u nema bulan bir sanat vardır.
İslam bilimi yoktur, ama İslam ilke ve ahlak kurallarına göre neşv u nema bulan bir bilim vardır.
İslam felsefesi yoktur, ama İslam ilke ve ahlak kurallarına göre neşv u nema bulan bir felsefe vardır.
İslam devleti yoktur, ama İslam ilke ve ahlak kurallarına göre neşv u nema bulan bir devlet vardır.
İlk Yorumu Siz Yapın