Burada konu ile ilgili ayet ve hadislere işaret etmeyeceğim. Onları da zikredersek yazı epey uzar. Onları şayet gerekirse zikretmek daha faydalı olacaktır. Sahabenin diğer nesillerden faziletli olması ile ilgili bana göre aşırı sayılabilecek iki görüş vardır:
1) Sahabenin diğer nesillerden hiçbir farkı yoktur. Her açıdan eşittirler.
2) Diğer nesillerden hiçbir müslüman hiçbir şekilde sahabenin faziletine erişemez.
Özellikle toplumumuzda ikinci görüş hakimdir. Bunun en barizi şu şekilde ifade edilenidir: “Sonraki nesiller içerisinden herhangi biri fazilet derecesi bakımından Vahşi’nin atının tırnağının tozu bile olamaz.” Hz. Vahşi bir örnek. Peki, 100.000 binden fazla sahabi olduğuna göre hepsi için aynı şeyi söylemek mümkün müdür? Bu noktada üçüncü bir görüş ortaya koyabilir miyiz? Mesela şöyle: Bazı sahabilerin bazı açılardan sonraki nesillere mutlak üstünlüğü vardır. Sonraki nesillerde bulunan herhangi bir Müslümanın da bazı sahabilere bazı açılardan üstün olması mümkündür. Tabii hemen hatırlatmamız lazım ki, üstünlük, Allah katındaki fazilet ile ilgilidir ve bunun ölçülerini ortaya koyan Allah Teâlâ’dır. O zaman üstünlük sadece sahih bir niyet, sahih bir amel ve takva ile mümkün olabilecektir. Buna göre şu ilkeleri belirlemek mümkündür:
1) Sahabenin hepsi birbirine eşit değildir, kendi içlerinde de fazilet sıralaması vardır. Bedir’e katılan bir Müslüman ile Mekke’nin fethinde Müslüman olan biri fazilet bakımından eşit değildir.
2) 100.000 sahabiden bahsediyoruz. 12.000 tanesinin ismi kaynaklarda geçmektedir; diğerleri ise bilinmemektedir. Demek ki adı sanı duyulmayan sahabiler de vardır.
3) Sahabenin hepsi cihat etmiş değildir, sahabenin hepsi ilimle meşgul olmuş değildir, sahabenin hepsi hadis rivayet işiyle uğraşmiş değildir, sahabenin hepsi fakih değildir. Sahabenin çoğu kendi işiyle meşgul olmuştur, tarımla, ticaretle vs. uğraşmıştır.
4) Sahabe demek sadece Hz Ebubekir, Hz Ömer, Hz Ali, Hz Osman, İbn Mesud, İbn Abbas, İbn Ömer demek değildir. Sahabe derken aklımıza bunlar gelirse meseleyi yanlış anlamış oluruz.
5) Sahabenin hepsi Hz. Peygamberi görmek ve iman etmek bakımından sonraki bütün Müslümanlardan faziletlidir. Bu fazilette onlara denk bir müslüman yoktur.
6) Sahabenin bir kısmı Hz. Peygamber’i korumak, onunla birlikte cihad etmek, İslam’ı yaymak, hadis rivayet etmek, Kuran’ı muhafaza etmek bakımından sonraki tüm Müslümanlardan üstündür. Bu açılardan ilk olmaları hasebiyle sonraki Müslümanlardan herhangi biri bunlara denk değildir.
7) Sonraki nesiller içerisinde bulunan bazı Müslümanlar bazı sahabilerden bazı açılardan üstün olabilir. Sonraki nesiller içerisinde cihad eden bir Müslüman cihad etmeyen sahabiden üstündür. Sonraki nesiller içinde gecesini gündüzünü ilimle meşgul olarak geçiren bir Müslüman ilimle meşgul olmayıp ticaretinde olan bir sahabiden üstündür. Dikkat edilirse üstünlük bu yönleriyledir, mutlak değil nisbidir. Bana göre bunda yadırganacak bir husus da yoktur.
Sahabenin hepsinin adil olması yani din adına yalan söylememesi, yalanlar uydurmamaları, sahtekarlık yapmamaları, dünya uğruna dinlerini satmamaları ayrı bir şeydir; sonraki nesiller içerisinde bazı yönlerden bazı sahabilere üstün bir takım Müslümanların bulunması daha başka bir şeydir. Bunları karıştırmamak lazım.
9) Mesela etba-i tabiinden veya daha sonraki kuşaktan olan biri tabiinden sayılan birinden üstün olabilir. Burada Yezid’in durumu hatirlanabilir. Aynı şekilde tabiinden olan biri de bir kısım sahabiden üstün olabilir. Ömer b. Abdülaziz’in durumu buna örnek verilebilir. Örnekler artırılabilir.
Sonuç olarak denilebilir ki, başta Hz. Vahşi ile ilgili zikrettiğimiz husus muhtemelen tevazu sebebiyle veya sahabe konusunda hassasiyet göstermemiz gerektiği hissiyatına dayanılarak söylenmiş bir sözdür. Mutlak kabul edildiğinde problemler ortaya çıkar. Bu problemi gidermenin en uygun yolu niyet, amel ve takva ölçüsüne göre Müslümanları değerlendirmektir. Elbette amacımız o faziletli, bu faziletli, bu ondan üstün, o bundan üstün demek, öyle bir yarışa girmek değildir. Böyle bir mesele söz konusu olduğu için bunu bir açıklığa kavuşturma ihtiyacı hasıl olmaktadir.
İlk Yorumu Siz Yapın