1. Ehl-i sünneti ehl-i sünnet yapan temel unsurlar nelerdir?
Şunlardır:
a. Kur’an ve sünnetin otoritesi
b. Sahabe ve selefe saygı
c. Allah’ın sıfatlarının varlığını kabul etmek, ancak mahiyetlerinin insan aklı tarafından kavranamayacağını savunmak
d. Kader inancını, Allah’ın her şeyi önceden bildiği ve takdir ettiğini (yarattığını) kabul etmek
e. Büyük günah işleyenlerin mümin kabul edilmesi
f. İmametin nasla değil seçimle tayin edilmesi
g. Peygamberlerden başka masum insanın olmaması
h. Aklı, her durumda nassın önüne geçecek şekilde kullanmamak
2. Ameli arızalar kişiyi ehl-i sünnet olmaktan çıkarır mı?
Ameli arızalar, müminin imanını zayıflatsa ve imanın kemale ulaşmasına engel olsa da, bu durumun kişiyi dinden çıkarmadığını dikkate aldığımızda o kişiyi ehl-i sünnetten haliyle çıkarmaz. Malumdur ki, ehl-i sünnetin ayırt edici özelliği itikada bağlılıktır.
3. Bir kimse tüm farzları yerine getirmekle birlikte büyük günah işleyenin kafir olduğunu söylese, böyle itikat etse ehl-i sünnetten çıkar mı?
Bu kişi mümin olmakla birlikte ehl-i sünnetten çıkar. Çünkü büyük günah işleyenin kafir olduğunu söyleyenler ehl-i sünnet değil haricilerdir.
4. Bir kimse tüm günahları işlemiş olmakla birlikte bir itikat olarak Kur’an ve sünnete inansa, sahabeye saygı gösterse, kısaca ehl-i sünnetin itikat prensiplerini benimsese ehl-i sünnet olmaktan çıkar mı?
Tüm günahları hem de acımasızca işleyenin imanla bağı neredeyse kalmamıştır desek bile bu insan şayet İslam’ın itikat esaslarına inanıyorsa ona kafir muamelesi yapmak da oldukça zordur. Böyle bir insana kafir muamelesi yapamasak da imanını Allah’a havale etmek mümkündür. Ayrıca böyle bir kişinin imanının ciddi tehlikede olduğunu vurgulamak ve bunun üzerine basmak elzemdir. Böyle bir kişi net olarak dinden çıkmadığına göre itikat prensiplerine bağlı kalmak suretiyle ehl-i sünnetten de çıktığını söyleyemeyiz.
5. Bir kişi, ameli noktada örneğin çıplak ayağa mesh etse ehl-i sünnetten çıkar mı?
Bir insanın amelî noktada örneğin çıplak ayağa mesh etmesi gibi bir uygulamayı benimsemesi ehl-i sünnetten çıkmasına neden olmaz. Bu tür konular ameli konulardır. Ehl-i sünnet ameli konularla ilgili değil, itikat prensipleri ile alakalıdır. Bununla birlikte o kişi için bir bütün olarak olmasa bile sadece o konuda ehl-i sünnetten ayrılmıştır, diyebiliriz. Ayrıca şunu da ilave edelim ki, bu kişi, bidat uygulamaları tercih etmeyi alışkanlık haline getirmesi onu ehl-i sünnetten çıkmaya riskli hale getirir.
6. Bir insan İslam’ın farzlarını yerine getirse ve haramlarından kaçınsa ancak Hz. Ali nasla tayin edilmiştir, deyip ashabı tekfir veya tadlil etse ehl-i sünnetten çıkar mı?
Böyle bir kişi mümin kalmakla birlikte kesinlikle ehl-i sünnetten çıkar. Ashaba saygı ehl-i sünnetin temel inançlarından biridir. Ashaba saygı ihlal edildiğinde, bu işin ucu dine dokunur.
7. Bir kişi ashaptan birini, hakaret etmeden eleştirse ehli sünnetten çıkar mı?
Bir kişi ashaptan birini veya birkaçını eleştirse bu durum onu ehl-i sünnet olmaktan çıkarmaz. Böyle bir konuda kişiyi ehl-i sünnet olmaktan çıkaran husus, ashabı eleştirmek değil, ashabı yalan söylemekle, sahtekarlık yapmakla veya dini birtakım gerçekleri gizlemekle itham etmektir. Böyle yapan birinin ehl-i sünnetle ilgisi kalmaz.
8. Bir kişi, hadislerin tümünü reddetse ve bir delil olarak görmese ehl-i sünnetten çıkar mı?
Bir kişi, hadislerin tümünü reddetse ehl-i sünnetten çıkar. Çünkü sünnet dinde otoritedir. Ehl-i sünnetin inancı bu yöndedir. Hadisleri kabul etmekle birlikte bazılarını Kur’an’a, bazılarını akla aykırıdır diye reddetse, bazılarını çelişkili görüp tartışsa, bu durum kişiyi ehl-i sünnet olmaktan çıkarmaz. Ancak keyfi veya ilimsiz olarak böyle yapması onu vebal altına sokar. Bu reddedişi, sağlam akli ve nakli delillerle ortaya koyarsa inşallah bunun vebali de yoktur.
9. İbn Hazm ile temsil edilen zahirilik ehl-i sünnet dışı bir oluşum mudur?
Böyle bir oluşum değildir. Bazı noktalarda dört mezhebe aykırı görüşler ileri sürse de hatta bazen mümin aklının alamayacağı fetvalar ortaya koymuş olsa da bu oluşum ehl-i sünnetten sayılmıştır. Çünkü itikadi prensipler açısından sıkı sıkıya ehl-i sünnete bağlı kalmışlardır. Dolayısıyla ameli açıdan ortaya koyduğu görüşler eleştirilebilir, bazen tamamen aykırı görüş varsa sadece bu noktada ehl-i sünnetten ayrılmıştır, denilir.
10. Son bir soru: Açık ve net olmayan konularda kişileri tekfir etmek yani açıkça Ahmet’e veya Mehmet’e sen kafirsin demek kişiyi ehl-i sünnetten çıkarır mı?
Tekfir ehl-i sünnetin en hassasiyet gösterdiği konulardan biridir. Açık ve net olmayan konularda bir kişiyi tekfir etmek, o kişiyi ehl-i sünnet olmaktan çıkarmasa da onu vebal altına sokar. Ancak açık ve net olmayan konularda kişileri tekfir etmeyi alışkanlık haline getirmek o kişiyi ehl-i sünnetten çıkmakla riskli hale getirir.
İlk Yorumu Siz Yapın